“Optimistic-

 

 

genişçe/geniş katmanlar beliriyor
bu bizim düzlemimiz
es geçilmiş kilometretaşları
adımlar alıyorsun, adımlanıyorlar
deneniyor en iyisi en iyisine
denedenedenetakıldüş -toparlanabilir mi-
yine de alçalmakta/alçalmalı

 

şimdi, evet, uzadı yankın nefesinle
yukarıya ama gökyüzüne değil
uzaklaşıyor yankın, bu güçlü oluşundan
bağrışın
halkalar iç içe
genişçe bir dağı içine almış çoktan

 

helezonik haykırışın
kapsıyor da
yine de alçalmakta
yere yakın gidiyor
sallantıda
sanki topluyor, katıyor kasırgasına
alçalmakta
hissediyorum yükseliyor
kapıyor kapılıyorum
kendi bildiği gibi sürükler
sürüklenirler
bunun neresi iyi

 

her şeyi yoluna sokmuş gibi gidiyor
23 saniye boyunca
Arafa* ”

 

Anın evvelinde yazılmıştır, çeviri değildir.

Kid A** albümü benim için dev bir dağ gibi görünmüştür, aşmaya cüret edilemeyecek bir dağ. Yine de iki kez en azından tırmanmaya cüret etmiş ve dinlediğim şarkılar hakkında o an hissettiklerimi yazmıştım (bir diğer cüret “Everything In Its Right Place” içindi)

 

Üzerine birkaç şey yazdığım Optimistic, pek de öyle adıyla müsemma bir şarkı değildir, hele ki söz konusu Radiohead olduğunda bu durum kişiyi pek şaşırtmamalı. Elbette şarkının sözleri, referansları bir çok farklı zamanı ve düzlemi ve insana dair olanı, olumsuzluğu belki de umutsuzluğu… Duraksıyorum. Bülent Somay’ın Şarkı Okuma Kitabı’nda dediği gibi burada yapmaya çalıştığım şey şarkıları en azından onları teker teker ele alıp çözümlemek ya da açıklamak değil. Daha ziyade (belki de beyhude) bir çaba ile albümdeki şarkıların sıralanışını ve (belki de zorlayarak) aralarındaki ilişkiyi irdelemek niyetindeyim.

 

 

Başlangıç: Everything In Its Right Place(?)

Albüme şöyle bir göz atan birisi için açılışta Everything In Its Right Place’i görmek herhalde “problemsiz, pürüzsüz, düzenli birtakım şeyler”i çağrıştırırdı. -Burada farazi kişimizin öyküsünü bölüp soruyorum: Düzen veyahut bilinen akışın devamı kişiyi(sanırım aynı kişiden bahsediyorum) nasıl bir tahayyüle sevk eder? Bu boşluksuz kurguda umuda yer var mıdır, umut boşluklara dolan bir şey midir veyahut bir dolgu maddesi midir?-  Sanıyorum aynı kişi Everything In Its Right Place’i ilk dinleyişinden sonra sersemleyip elleriyle şarkı isminin sonuna bir soru işareti koyacaktır. Aynı şeyi albüm bittiğinde de yapmak isteyecektir fakat bunu çoktan yapmış olduğundan tekrara gerek kalmayacağını düşünüp şunu diyecektir: “Her şey yerli yerinde mi?”

 

 

Optimistic’ten In Limbo’ya

Everything In Its Right Place’te farazi kişimizin öyküsünü anlatırken sorduğum soruların cevabını vermeye en müsait şarkı Optimistic olabilir sanmıştım. Hatta Optimistic’in 23 saniyelik outro’su bana bir şeyler yolunda gibi hissettirmişti –ta ki In Limbo’nun 8 saniyelik intro’su bitene dek. Bu iki şarkı ardı ardına çalındığında elimizde bütünleşik ve yaklaşık 30 saniyelik bir köprü oluyor. Umutla başlanan yolun arafta bitmesi.

 

 

 

Sonuç yerine

 

Optimistic ile In Limbo arasındaki peşi sıralık ilişkisinden bir umut-umutsuzluk ikilemi mi çıkarılabilir veya Radiohead iki şarkı arasında kurduğu ve bize de kurdurttuğu köprüyle bizi uyarıyor mu sorularına verebileceğim keskin ve net yanıtlarım yok. Yine de bizi arafa/boşluğa götürenin Radiohead olmadığını, onların bu iki şarkı aracılığıyla olanları veya olacakları bize gösterdiğini/hissettirdiğini söyleyebilirim.

 

 

“ve yeni gelenler bizden yana döndüler:
‘Dağa(Ârafa) giden yolu biliyorsanız eğer,
bize de gösterin’ dediler.
Vergilius yanıt verdi: ‘Belki buraları
tanıdığımızı sanıyorsunuz;
oysa biz de yolcuyuz sizin gibi.”

 

58-64, İkinci Kanto, Âraf, İlahi Komedya,
Dante Alighieri

 

_____________________________________________________________________________________
Notlar:

* Âraf’a değinmişken konuyu açmak faydalı olacak. Katolik inancına ve Dante’nin İlahi Komedya’sına göre araf “purgatory”dir. İlahi Komedya’ya göre limbo ise henüz vaftiz edilmeden ölen çocuklarla İsa’dan önce yaşamış kişilerin bulunduğu cehennemin ilk katı veyahut çemberidir. Fakat “purgatory” ve “limbo” kelimelerinin dilimizdeki karşılıklarında araf kelimesini görürüz. Yine de ben burada limbonun boşlukta kalmak, sınırda olmak manalarını kullanıyorum. Bizim de boşlukta kalma anını zaman zaman arafta kalma metaforuyla anlattığımızı varsayarsak bunun yanlış bir kullanım olmayacağına kanaat getiriyorum.

 

**James Doheny imzalı The Stories Behind Every Song Radiohead kitabında Kid A albümü yapılırken grubun üç elemanının da Naomi Klein’ın No Logo kitabını hali hazırda okumuş olduğu bilgisine ulaşıyoruz.  Q Magazine’den David Cavanagh’a konuşan Ed O’Brien “No Logo bana gerçek bir umut verdi.” diyor ve ekliyor “ Beni daha az yalnız hissettirdi. Kabul etmeliyim ki yazdıklarıyla insanlığa dair derin ve karamsar düşüncelerimi değiştirmeme ve aklımda mantıklı bir yere oturtmaya çalışmama yardımcı oldu. Oldukça moral vericiydi.

 

The Wire’dan Simon Reynolds’a konuşan Thom Yorke ise No Logo hakkında “Sağ-sol ikilemi güdülen bir siyaset üzerine değil, hatta anti-kapitalistlikle de alakalı değil, bunun daha da ötesinde ve ‘kime hizmet ediyorsun?’ diye soruyor. Bu muhalefetin başka bir formu, yeni bir politika.”